İniş Sırası: 94
HADİD SURESİ
Sure No: 57
Bismillahirrahmanirrahîm
Esirgeyen, Bağışlayan Allah’ın Adıyla…
1. Göklerdeki ve yerdeki olan her şey, Allah’ın koyduğu yasaya göre hareket eder; O’nu noksan sıfatlardan uzak tutarlar. O, en üstün ve en doğru yasa koyucudur.
ALLAH DEYİNCE NE ANLAMALIYIZ?
2. Göklerin ve yerin yönetimi O’nundur. Yaşatan da, öldüren de O’dur. O her şeye güç yetirendir.
3. Evveli olmayan da, sonu olmayan da O’dur. Yarattıklarıyla açık olan, zatıyla gizli olan O’dur. Bütün her şeydeki bilginin kaynağı O’dur.
4-5. O, gökleri ve yeri altı evrede yaratan, sonra da yarattıkları üzerine egemenliğini kurandır. Göklerin ve yerin yönetimi O’nundur. Yerin içine ne girer, ondan ne çıkar, gökten ne iner, oraya ne yükselir, tüm varlıkta işler-oluşlar Allah’ın bilgisiyledir. Nerede olursanız olun O, sizinle beraberdir. Allah, yapmakta olduğunuz her şeyi görür. 1075
6. Allah, geceyi gündüzün içine sokan, gündüzü de gecenin içine sarandır. O, içinizde gizlediklerinizi de bilendir.
7. İşte böyle bir Allah ile beraber olduğunuza iman edin ve buyruklarını tebliğ eden elçisine güvenin. Sahip olduğunuz varlığın gerçek sahibini anlayın ve siz de toplum yararına harcama yapın. Sizden kim Allah ile
beraber olduğuna içtenlikle inanıp, toplum yararına har- cama yaparsa, onlar için büyük bir ödül vardır.
8. Hâ! Siz Allah’a iman etmiş değildiniz; imanınız da yoktu. Elçi, Rabbinize iman etmeniz için, sizi davet etti. Siz de inandığınıza dair kesin söz verdiniz. Eğer siz gerçekten iman etmişseniz sözünüzde durun.
9. O Allah ki, sizi cehaletin karanlığından gerçeklerin aydınlığına çıkarmak için, kulu Muhammed’e, apaçık ayetler indirmiştir. Kuşkusuz Allah, sizdeki niteliklerin sahibidir, sizi özünden var edendir.
10. Size ne oluyor ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah’ın olmasına rağmen, Allah için toplum yararına harcama yapmıyorsunuz? Sizden fetihten önce harcayıp savaşanlar, diğerleriyle eşit olmaz. Onların derecesi, fetihten sonra harcayıp savaşanlardan daha üstün olur. Allah herkese güzel olanı vaat eder. Yapmış olduğunuz her şeyden Allah’ın haberi vardır.
11. Kim Allah için toplum yararına güzel bir çaba harcarsa, Allah o kimsenin harcadığını katlayarak arttırır. Ayrıca onun için onur verici bir ödül de vardır.
18. Kuşkusuz özü-sözü doğru erkekler ve özü-sözü doğru kadınlar, Allah için toplum yararına harcama yapanlardır. Allah da onların harcadıklarının karşılığını katlayarak verendir; ayrıca onlar için onur verici bir ödül de vardır.1076
19. Allah’a ve buyruklarını tebliğ eden elçilerine içtenlikle inananlar, işte onlar, evet onlar Rableri yanında özü-sözü doğru olanlardır ve Allah için harcadıklarına şahit olunanlardır; kesinlikle onların ödülleri ve aydınlatan ışıkları vardır. Ayetlerimizi görmezlikten gelip örtenler ve yalanlayanlara gelince, işte onlar da alevli ateşin arkadaşlarıdır.
12. Gün gelir, inanan kadınların ve inanan erkeklerin Allah için
harcadığı çabaları, yaptıkları harcamaları, kendilerinin ışığı olarak, onların önlerini ve çevre çevrelerini aydınlatır olarak görürsün. Ödülleri de; “Bu gün size içinde sonsuza dek kalacağınız ve altlarından ırmaklar akan bahçeler vardır; orada sürekli huzur içindesiniz,” diye müjdelenir. İşte en büyük kurtuluş odur.
13. O gün, ikiyüzlü erkekler ve ikiyüzlü kadınlar, inananlara derler ki: “Bizi gözetin de, ışığınızdan biz de yararlanalım; biz de gerçeği görelim.” Onlara; “Dünyaya dönün de size ışık olacak bir çaba harcayın” denilir, sonra da inananlarla ikiyüzlüler arasına, kapısı olan bir duvar çekilir ki, duvarın iç tarafında mutluluk vardır, dış tarafında ise, can yakıcı bir sıkıntı vardır.
14-15. İkiyüzlüler orada, “Biz sizinle beraber değil miydik?” diye bağrışırlar. İnananlar da; “Evet beraberdik, fakat siz çıkarınızı gözettiniz, asılsız söylentilerle, kuruntularla kendinizi ateşe attınız; Allah’ın emri ölüm gelinceye kadar o kuruntular ile o söylentiler ile aldatıldınız; Allah’ın ayetleri hakkında kuşkuya düşürüldünüz, siz de gururlandınız; büyüklük tasladınız, böylece gururunuz sizi aldattı; işte o zaman siz gerçekleri görmezlikten gelip örttünüz; o durumlarla senli benli oldunuz ve o can yakıcı yerinizi, bu kötü sonu hazırladınız. Bugün artık ne sizden ne de gerçeği örtenlerden bir kurtuluş bedeli kabul edilmez,” derler.
İNANDIM DİYENLERE ÇAĞRI!
16. Ya şu iman etmiş kimseler için, Allah’ı gereği gibi düşünmenin ve Hak’tan indirilen Kur’an’ı akıllarıyla anlamanın vakti gelmedi mi? Sakın onlar da daha önce kendilerine kitap verilmiş olanlar gibi olmasın; onlar, kendilerine kitap verildikten uzun bir zaman sonra, onu terk ettiler, kuruntuların, söylentilerin peşine düştüler. Bu yüzden de kalpleri katılaştı, birçoğu da yoldan saptı.
17. Biliniz ki, Allah ölümünden sonra yeryüzünü diriltiyor. Sizi de öyle diriltecek. İşte size ayetlerimizi böyle açıklıyoruz. Umulur ki aklınızla düşünürsünüz.
20. Sizler dünya hayatını sadece bir oyun, eğlence ve süslenme yeri olarak biliyorsunuz; aranızda servetinizin ve çocuklarınızın çokluğuyla övünüyorsunuz. Tıpkı ürünleriyle övünen, tarlasını sulayan
yağmurdan hoşlanan çiftçilerin örneği gibi. Ne var ki, daha sonra o ürün kuruyup sararıp çerçöp haline geliverince; sonunda o ürün sahibinde şiddetli bir sıkıntı başlar. Aklınızı başınıza toplayın! Bağışlanma ve mutluluk Allah’tandır. Dünya hayatı sadece servet biriktirme, gururlanma ve övünme yeri değildir. 1077
21. Sizler, Rabbinizden bir bağışlanma üzere koşuşturun; o bağışlanmanın mutluluğu, huzuru, göklerin ve yerin genişliği kadardır. Dileyen kimseler Allah’ın bu lütfuna kavuşabilir. Allah’a inanan ve buyruklarını tebliğ eden elçilerine inanan kimseler için mutluluk vardır; huzur vardır. Çünkü Allah, o geniş mutluluğun, huzurun sahibidir.
22. Yeryüzünde meydana gelen ve sizin de başınıza gelen hiçbir felâket yoktur ki, o felâket meydana gelmeden önce, onu önlemenin çaresi bu kitabın içinde yazılmış olmasın. Kuşkusuz bu Allah’a göre çok kolaydır.
23. O bakımdan siz bir şey elde edemediğinizde üzüntüye kapılıp bir kenara çekilmeyin; çaresini araştırın. Size verilenlerin de sahibini bilin; şımarmayın, çünkü, Allah kendini beğenip şımaran kimseleri sevmez.
24. Cimri olan kimseler, insanlara da cimriliği öğütlerler. Her kim cimrilik ederse bilsin ki, tüm varlığın sahibi Allah’tır ve O, en çok övgüye layık olandır.
HER ŞEYİN ÖLÇÜSÜ VE SINIRI BELİRLENMİŞTİR
25. And olsun! Gönderdiğimiz elçilere indirdiğimiz kitaplarda biz, dünyada ve ahirette ne olup ne olmayacağını açık-seçik kanıtlarla sunduk. Biz o kitapların içinde ölçüyü ve sınırı da bildirdik ki,
insanlık kendi yararı için, toplumsal adaleti kuvvetle yerine getirsin ve onu titizlikle ayakta tutsun. Böylece Allah, insanların bilmedikleri şeyleri bilmeleri için, o elçileri ve kitapları insanlara yardımcı olarak gönderdi. Kuşkusuz Allah, tüm varlığı sapasağlam ayakta tutan değerlerin yüce sahibidir. 1078
26. And olsun! Nûh’u ve İbrahim’i de gönderdik. O ikisinden nesiller kıldık. Onların içinde kitabı anlatan nebîler oldu. Anlattıkları kimselerden bazıları gerçeklere yöneldi; birçokları da sapanlardan oldu.
27. Sonra, onların ardı sıra elçilerimizi art arda gönderdik ve Meryem oğlu İsa’yı da elçi olarak arkalarından gönderdik ve ona İncil’i verdik. Kalplerinde şefkat ve merhamet olanlar, İsa’nın anlattığı gerçeklere tabi oldular. Bazıları da, Allah’ın rızasını istiyoruz diye bir din adamlığı sınıfı icat ettiler. Onun da gereğini yerine getirmediler. Ancak, biz böyle bir din adamlığı sınıfını onların üzerine yazmamıştık. Onlardan içtenlikle iman etmiş olanlara karşılığını vereceğiz; fakat onlardan birçoğu sapanlardan oldu. 1079
28. Ey iman etmiş kimseler! Allah’a ortak koşmaktan sakının; elçisinin tebliğ ettiği Kur’an’a inanın ki, Allah size, rahmetinden iki pay versin ve size, aydınlığında yürüyeceğiniz bir ışık lütfetsin ve sizin tüm yaptığınız hataları bağışlasın. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
29. Kitap sahipleri bilmiyorlar mı ki, hiç kimse, Allah’ın lütfettikleri üzerine herhangi bir şey takdir edemezler. Ve lütuf Allah’ın elindedir; onu dileyen kimseye verir ve Allah büyük lütuf sahibidir.