İniş Sırası: 101
HAŞR (Yığınak) SURESİ
Sure No: 59
Bismillahirrahmanirrahîm
Esirgeyen, Bağışlayan Allah’ın Adıyla…
1. Göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi, Allah’ın buyruğuna boyun eğer; O’nun koyduğu yasaya göre hareket eder. O, her şeyin mutlak galibidir ve tüm varlığa hâkim olandır.
2. Kitap ehlinden, O’nun buyruklarını örtbas eden; yaptıkları antlaşmayı bozan kimseler, ilk yığınakta kendi yurtlarından çıkmak zorunda kaldılar. Siz onların karşı koymadan, yurtlarını terk edeceklerini hiç düşünmüyordunuz. Onlar da, korunaklı, güvenli yerlerinin dışarıdan gelecek saldırılara karşı, kendilerini koruyacağını zannediyorlardı. Onların bu zanları, asıl korunaklı yerin Allah olduğunu anlamalarına engel oldu. Böylece hiç zannetmedikleri bir şekilde Allah onların kalplerine bir korku, bir endişe saldı da, bulundukları yerin etrafına inananların yığınak yapmalarının telaşına kapıldılar ve evlerini, yurtlarını bizzat kendi elleriyle yakıp yıkmaya kalktılar. Ey aklı ile düşünenler, siz bundan ibret dersi çıkarın.
3. Eğer onlar, Allah’ın takdiriyle, yurtlarını kendiliklerinden terk etmemiş olsalardı, kesinlikle onlar, dünya yaşamında çok daha fazla mahrumiyetler içinde kalabilirler ve kesinlikle onların sonraki yaşamları çok daha acı sıkıntılar içinde olabilirdi.
4. Kuşkusuz onların böylesi bir durumla karşılaşmalarının nedeni, Allah’ın buyruklarına ve onu tebliğ eden elçisine düşmanca cephe almalarıydı. Allah’ın buyruklarına düşmanca davranan kimseler, kuşkusuz, Allah’ı anlamada daha çok sıkıntılarda kalırlar.
5. Siz, onların ekonomik güvencesi olan hurma ağaçlarından ne kesmişseniz ya da onlara hiç dokunmamışsanız, bütün bunlar Allah’ın bilgisiyledir. Bunun nedeni de, bozguncuların, yapılan kuşatmanın dünya malı için, mal-mülk ele geçirmek için yapıldığını düşünmemeleri içindir. 1102
6. Onların bırakıp gittikleri ve Allah’ın elçisinin sorumluluğunda kalan şeylere gelince siz onları, savaşarak ya da çaba harcayarak elde etmiş değilsiniz. Fakat Allah, elçilerini, bozgunculuk yapan kimselere karşı musallat eder ve savaşmadan da üstün kılar. Allah her şeye güç yetirendir.
7. O kasaba halkından kalıp da Allah’ın elçisinin sorumluluğuna geçmiş olan mallar, kamu için hazineye aittir; elçi de onları, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara sosyal destek amacıyla harcar. Böylece, toplumsal denge sağlansın ve içinizden zenginleriniz daha da zenginleşip, baskıcı bir güç haline gelmesin. O bakımdan elçi, size ne verdiyse onu alın; vermediyse de vazgeçin. Allah’ın azabından sakının; çünkü Allah’ın azabı çok şiddetlidir.
8. O mallar öncelikle, göç edenlerin yoksulları için harcanır. Onlar ki, Allah’ın lütuf ve rızasını isteyerek Allah’ın buyruklarına inanıp ve onu tebliğ eden elçisini destekledikleri için, yurtlarından çıkarılmış ve malları ellerinden alınarak yoksun bırakılmışlardır. İşte onlar, özü-sözü doğru onlardır.
9. Hicretten önce, Medine’de iman edenler, daha sonra Mekke’den hicret ederek gelenleri içtenlikle severler ve onlara verilenlerden dolayı, içlerinde bir kıskançlık duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç içinde bile olsalar yine de onları, kendilerinden önde tutarlar, kim nefislerinin cimriliğinden korunmuşsa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
10. Onlardan sonra gelenler de, “Rabbimiz bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; onlara karşı kalbimizde bir kin bırakma. Rabbimiz, kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok esirgeyensin,” derler, 1103
İKİYÜZLÜLERİN TAHRİKÇİ TUTUMU
11. Sen ortalığa nifak saçan ikiyüzlüleri görmüyor musun? Onlar, kitap sahibi olanlardan gerçekleri örtbas eden dostlarına; “Yemin olsun! Eğer siz çıkartılacak olursanız biz de sizinle birlikte çıkarız ve biz sizden başkasıyla asla beraber olmayız. Eğer onlar, sizinle savaşırlarsa, kesinlikle sizi destekler ve size yardım ederiz” diyorlar. Allah tanıktır ki, o ikiyüzlüler kesinlikle yalancıdırlar. 1104
12. Eğer kesinkes çıkartılsalar, onlarla birlikte çıkmazlar; eğer onlar savaşmak zorunda kalsalar, onlara yardım etmezler, desteklemezler; yardım etseler de kesinlikle arkalarını dönüp kaçarlar, sonra onların yardımı da olmaz.
13. İkiyüzlüler, kesinlikle Allah’tan daha çok sizden korkarlar. Çünkü onlar, anlayışsız, çıkarlarını düşünen bir topluluktur.
14. Onlar, açıkça sizin karşınıza çıkıp toplu halde, göğüs göğüse savaşmazlar, ancak ya yer altından ya da tahkim ettikleri sağlam kaleler arkasından savaşmak isterler. Aslında onların kendi aralarındaki çekişmeleri çok yamandır. Sen onları sanırsın ki birlik beraberlik içindeler, halbuki onlar kendi aralarında darmadağınıktırlar. İşte böyle! Çünkü onlar, akıllarını kullanmayan bir topluluktur.
15. Onların durumu, kendilerinden kısa bir süre önce geçmiş ve yaptıklarının cezasını tatmış olanların durumu gibidir ve onlar o acı verici felâketi hak etmişlerdi.
16. İkiyüzlülerin tutumu tıpkı şeytanî hallerde olanların davranışı gibidir; zira, o zihniyette olanlar insana: “Boş ver söylenenleri reddet, kabul etme!” der, o insan da ona inanıp, inkâr edince, bu sefer; “Kuşkusuz ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım,” diyerek, sıvışıp gider.
17. İşte onlar, bu tutumlarını sürdürdükleri sürece, her ikisinin de sonu, can yakıcı sıkıntıların içinde kalmaktır. İşte kendi zararlarına iş yapanların, insanları aldatanların ve aldananların cezası budur.
GÜZEL ŞEYLER DÜŞÜNÜN, ALLAH’I UNUTMAYIN
18. Ey inanmış kimseler! Şeytani tutumlardan sakının, Allah’a ortak koşmayın. Her bir kişi, yarın için ne güzellik yapacağını düşünsün. Kuşkusuz Allah’ın, yapmış olduğunuz şeylerin hepsinden haberi vardır.
19. Sakın Allah’ı unutan kimseler gibi olmayın, onlar çıkarları için, kendi kişiliklerini unuttular. İşte onlar, gerçeği bırakıp, kendi cehaletlerine sapanlardır.
20. Kuşkusuz, yakıp-yıkıcı, sıkıntı verici toplulukla, huzura kavuşmuş bir topluluk aynı değildir. Huzura kavuşmuş topluluklar, onlar refah düzeyleri yüksek olanlardır.
KUR’AN’IN ÖNEMİ
21. Eğer Biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirip, o dağı Kur’an’dan sorumlu kılsaydık, Allah’ı unutan kimselerin tam tersi, Allah’a olan derin saygısından ötürü o dağın, tam bir teslimiyet içinde paramparça olduğunu görürdün. Biz bu örnekleri, insanlar iyice düşünüp anlasınlar diye vurguluyoruz; umulur ki, onlar düşünürler.
ALLAH
22. O, Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O, tüm görünenlerdeki ve görünmeyenlerdeki ilmin sahibidir, O, çok esirgeyendir, çok bağışlayandır,1105
23. O, Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O, Melik’tir / tüm varlığı yönetendir, kutsal olandır, barış ve esenlik verendir, Güvenilendir, koruyup gözetendir, en üstün olandır, güç kullanandır, büyüklükte benzeri olmayandır, Allah, ortak koşucuların, ortak koştukları şeylerden çok uzaktır
24. O Allah ki, yoktan vareden ve şekil verendir. Tüm güzelliklerdeki isimlerin sahibidir. Göklerde ve yerde olanların hepsi, O’nun yasalarına titizlikle uyarlar; boyun eğerler. O, mutlak galip, tüm varlığa hakim olandır.