İniş Sırası: 107
TAHRİM (Yasaklama) SURESİ
Sure No: 66
Bismillahirrahmanirrahîm
Esirgeyen, Bağışlayan Allah’ın Adıyla…
1. Ey Nebî!. Sen, sözleşmeyle korumasını üstlendiğin sığınmacı kadınların rızasını istiyorum, diye Allah’ın helâl kılmış olduğu şeyi, sen, niçin haramlaştırıyorsun? Oysa koruyan da, bağışlayan da Allah’tır. 1141
2. Allah sizin, meşru olarak yapmış olduğunuz sözleşmelerinize, yeminlerinize uymanızı farz kıldı. Allah sizin sahibinizdir, koruyucunuzdur ve O, her şeyi en iyi bilendir, en doğru karar verendir.
PEYGAMBER, KUR’AN’DAKİ GERÇEKLERİ AÇIKLİYOR
3. Nebî, kendi sorumluluğu altındaki sığınmacı kadınlardan bazılarına, bilmedikleri bir Hadis’in / bir Kur’an buyruğunun, ayrıntılı anlamını, onlara açıkladığı zaman, bazısının ondan bilgisi vardı; bazısının da bilgisi yoktu. Ondan haberi olmayanlar dedi ki: “Bunu sana kim haber verdi” Nebî dedi: “Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah, onu bana bildirdi”
4. Eğer kalpleriniz bilmeden gerçeklerden kayarsa, işte her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah’a tövbe edin. Şayet sizler
birbirinizle yardımlaşır, dayanışma içinde olursanız, o yardım arayan kimse muhakkak ki, Allah’ın yardımını bulur ve böylece, iyilik sever mü’minler ve Allah’ın indirdiği Kur’an bilgileri, onun yardımcısı olur, artık bundan sonra o, varlıktaki güçlerin sahibini açık bir şekilde anlamış olur. 1142
5. Öyle ise sizden, eski cahiliye hallerini bırakıp, Rabbini anlamak isteyen bir kimse olursa, o değişim içinde olan, hayırlı, teslim olmuş, içtenlikle inanmış, gönülden bağlanmış, Allah’a kulluk idrakinde olan, hatalarından dönüp tövbe eden, önceki cehalet hallerinden ayrılmış ve anadan doğma tertemiz bir aile olur.
HERKES İÇİN ÖNEMLİ UYARI
6. Ey iman etmiş kimseler! Kendinizi ve sorumlu olduklarınızı, kahredici bir sıkıntıdan koruyun; o sıkıntı hallerinin nedeni, insanları yakan cehalet, duyarsız hale gelmiş kalpler, merhametsiz tutumlar, doğa güçlerine karşı kötü ve insafsız davranış halleridir. İşte böylesi hallerden korunun, Allah’ın buyruklarına karşı bozgunculuk yapmayın ve sorumlu olduğunuz şeyleri yerine getirin.
7. Ey gerçekleri görmezlikten gelip örtenler! Hiçbir zaman mazeretlere sığınmayın. Ne yapmışsanız, ancak onun karşılığını bulacaksınız.
8. Ey iman etmiş kimseler! İçten samimi bir dönüşle Allah’a tövbe edin. Umulur ki, Rabbiniz kusurlarınızı sizden örter ve siz, bir su gibi akıp giden yaşamınızda huzur içinde olursunuz. Allah’ın haberlerini bildirenlere ve onlarla beraber içtenlikle iman eden kimselere hiçbir zaman hüzün yoktur. Onlar her yönleriyle aydınlığa koşarlar ve şöyle derler: “Rabbimiz! Bizi aydınlığa ulaştır ve bize mağfiretini anlamamızı sağla, kuşkusuz, Sen her şeye güç yetirensin.”
9. Ey Nebî, ey gerçekleri bildiren! Kendilerinde, ikiyüzlülük, gerçekleri
görmezlikten gelip örtme ve çirkin, kaba, davranış halleri olanlara, gerçekleri anlatmak için çaba harca. Onların barınağı cehaletin cehennemidir ve böylesi durum ne kötü bir haldir.
GERÇEĞİ REDDEDEN KADINLAR İÇİN İKİ ÖRNEK
10. Gerçeği görmezlikten gelip örten kadınlar için, Nûh’un hanımı ve Lût’un hanımı, çarpıcı bir örnektir. Onlar Allah’ın iki peygamberinin, Nûh ve Lût’un eşleriydi. Ama onlar, kocalarının peygamberliklerine inanmadılar, ihanet ettiler. Bu yüzden Allah’ tan gelen hiçbir şeyi onlardan savamadılar ve o ikisine denildi ki: “Hadi, felâketin cehenneminde helâk olanlarla birlikte helâk olun.”
İÇTENLİKLE İNANAN KADINLAR İÇİN İKİ ÖRNEK
11. İçtenlikle inanmış kadınlar için de, firavunun hanımı, Allah’a inanmakla ilgili, çarpıcı bir örnektir. O da, kendisini ilah ilan eden firavunun eşiydi. Bir zaman o şöyle dedi: “Rabbim, Beni huzura kavuştur, firavundan ve onun kötü işlerinden koru; beni şu kendilerine yazık eden topluluktan kurtar.”
12. İmrân kızı Meryem, o da içtenlikle inananlar için çarpıcı bir örnektir, ki, o güzel bir şekilde korundu. Biz onu vahiy ile bilgilendirdik, o da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğruladı ve içten samimi olarak uyanlardan oldu.