ZÜMER (Topluluklar) SURESİ

İniş Sırası: 59
ZÜMER (Topluluklar) SURESİ
Sure No: 39
Bismillahirrahmanirrahîm

Esirgeyen, Bağışlayan Allah’ın Adıyla…

1. Bu Kur’an, en güçlü en doğru karar veren Allah tarafından indirilmiştir. 679

2. Muhakkak ki, biz sana o Kur’an’da tüm gerçekleri sunduk. Bundan sonra tüm içtenliğinizle Allah’ın kulu olduğunuzu anlayın, dinin / düzenin de O’na ait olduğunu bilin. 680
3. Gözünüzü açın! Arı-duru din Allah’a aittir. Allah’tan başkasını evliya edinenler şöyle derler: “Biz, onlara kulluk etmiyoruz, ancak, onlar bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye onlara bağlanıyoruz;” Onlar aralarında, tüm varlıktaki hakimiyet sahibinin Allah olduğu hakkında ayrılığa düştüler. Muhakkak ki, gerçekleri görmezlikten gelip örtenler, yalancı kimselerdir. Onlar Allah’ın hidayetinden uzaktırlar. 681
4. Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi yarattıkları şeylerden dilediğini seçerdi. Allah böyle bir şeyden kesinlikle uzaktır. O, karşı konulmaz bir güce sahip tek Allah’tır. 682
5. Allah, göklerdekileri ve yeryüzündekileri uyumlu bir düzen içinde yarattı. O, geceyi gündüzün üzerine sarıyor ve gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneş ve Ay da O’nun koyduğu uyumlu düzene boyun eğmiş olarak, her biri belli bir vakte kadar işlevini sürdürecektir. Unutmayın! Allah her şeyden güçlüdür, çok bağışlayandır.
İLK ÇOĞALMA EŞEYSİZ ÜREMEYLEDİR
6. Allah sizi tek bir nefs olarak yarattı; sonra da o nefsi bölerek erkek-dişi olarak var kıldı.683 sizin için büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan, erkek ve dişi olmak üzere sekiz eş var etti. Şimdi de sizi, annelerinizin karnındaki üç karanlık içinde 684 gelişiminizi sürdürerek yaratıyor. İşte sizin Rabbiniz olan Allah, bütün bunları bir düzen içinde programlayan iradedir, güçtür. Mülk O’na aittir; O’ndan başka İlah / Efendi yoktur. Durum bu iken, nasıl oluyor da sizi Allah’tan uzaklaştıranlara kanıyorsunuz? Hayret!!! Sizin aklınız yok mu?
7. Siz gerçekleri görmezlikten gelip örterseniz bilin ki Allah’ın size ihtiyacı yok; ama sizden her birinizin Allah’a kesinlikle ihtiyacı vardır. O, kullarının nankörlük etmesinden hoşlanmaz. Eğer verdiklerinin
karşılığını öderseniz, sizden hoşnut olur. Hiç kimse başka bir kimsenin suçundan sorumlu tutulmaz. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir ve O size yapmış olduklarınızı haber verecektir. Kuşkusuz Allah, içinizdeki sakladıklarınızı çok iyi bilir. 685

8. İnsana bir sıkıntı dokundu mu hemen Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra, Allah insana bir iyilik verdi mi daha önce yalvarmış olduğunu unutur da Allah’ın yolundan saptırmak için O’na ortaklar edinir. De ki: “Sen gerçeği örterek biraz yararlan (!) bakalım! Kuşkusuz sen ateşin arkadaşı olmaya adaysın!” 686
9. Böyle kişiliksiz birisi ile, geceleyin kalkarak gönülden teslimiyet içinde Allah’a içtenlikle dua eden öte dünya sorumluluğunun bilincinde olan ve Rabbinin iyiliğini uman birisi, aynı olur mu? De ki, “Hiç bilenlerle bilmeyenler eşit olur mu?” Bunları ancak Allah’a ortak koşmaktan sakınan akıl sahipleri düşünür. 687
10. De ki, “Ey inanan kullar! Rabbinize ortak koşmaktan sakının. Bu dünya hayatında iyilikler ve güzellikler üreten kimseler için güzellik vardır. Allah’ın arzı geniştir. Kuşkusuz, güzellikler uğrunda çaba harcayanların ödülü hesapsız olarak verilecektir.
11. De ki, Muhakkak ki bana dinin / düzenin O’na ait olduğunu bilerek Allah’a kul olmam emredildi.
12. Ve öncelikle barış ve huzur üzere olmam emredildi.
13. De ki, “Eğer ben, Rabbimin buyruklarına karşı gelirsem büyük günün azabından korkarım.”
14. De ki, “Ben Allah’ın kuluyum, kesinlikle din O’na aittir.”
15. Artık siz de Allah’a kulluğunuzu anlayın, O’nun gerçeklerin-den başka bir şey istemeyin. De ki, “Muhakkak zarar eden kimseler, kendilerini ve yakınlarını da ölünceye kadar zarara sürüklerler. Gözünüzü açın!” İşte bu apaçık bir hüsrandır.
16. Onlar her yönden ateş hattındadır. İşte, Allah kullarını bu tehlikeden koruyor. Ey kullarım! Kötülüklerden sakının, ortak koşmayın.

17. Gerçeklerden saptıran kimselere kul olmaktan sakınanlara ve sadece Allah’a yönelenlere; onlar için müjdeler vardır. Artık onlar kulluğu anlamanın sevincindedirler.

18. Onlar ki sözü dinlerler, sonra da en güzel şekilde uygularlar: işte onlar, Allah’ın dosdoğru yoluna yönelmiş kimselerdir ve işte onlar, kavrama yeteneği olan kimselerdir.
PEYGAMBER GÜNAHKARI
KURTARABİLİR Mİ?
19. Ey elçi! Cezası kesinleşmiş ve ateşi hakketmiş olanı sen mi kurtaracaksın?

20. Hayır! Kurtaramazsın. Ama, Rablerinin kelâmını anlayıp, en güzel şekilde uygulayanlar için, altlarından ırmaklar akan katlı köşkler vardır; bu Allah’ın verdiği sözdür. Kuşkusuz Allah, verdiği sözden caymaz.

21. Allah’ın gökten bir yağmur yağdırıp onun suyunu yeryüzü kaynaklarına ulaştırdığını sonra onunla yemyeşil bitkiler çıkardığını ve sonra da o yemyeşil bitkileri kurutup sararmış bir hale getirdiğini sonra da o sararmış, kurumuş bitkileri çerçöpe çevirdiğini görmüyor musunuz? Kuşkusuz, bütün bunlarda, Allah’ı bilinçli olarak kavramak isteyenler için dersler vardır.
22. Bu örnekleri düşünüp, doğruya yönelen kimsenin göğsünü Allah, İslam’a, / barışa esenliğe açarsa o kimse, Rabbinden bir ışık üzerinde olmaz mı? Allah’ın ayrıntılı olarak örneklediği bunca kanıta rağmen kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! Böyleleri apaçık bir sapkınlık içindedirler.
EN GÜZEL HADİS KUR’AN’DIR
23. Allah, Hadis’in en güzelini indirdi. O benzeşen çok anlamlı bir kitaptır. Rablerine saygı duyanlar, Allah’ın bu en güzel Hadisini okuyup anlayınca tüyleri diken diken olur. Sonra tüm benliği, Allah’ın verdiği öğütlerle tatmin olur. İşte bu, Allah’ın yol göstermesidir.
Allah, isteyen herkesi ona yöneltir. Sapkınlıkta direnen bir kimseye de rehber bulunmaz. 688

24. Peki, kıyamet günü Allah’ın Hadis’ ini karartanlara ” tadın bakalım yapıp ettiklerinizin karşılığını” denilirken, o kötü azaptan onları kim koruyacak?

25. Onlardan öncekiler de ayetlerimizi yalanladılar ve ceza onların beklemedikleri bir zamanda gelivermişti.

26. Böylece Allah, yalanlayanlara dünya hayatında da rezilliği tattırmıştı. Ama ahiret azabı çok daha büyüktür. Keşke yaşarken bunu bilebilseler.

27. Dikkatinizi çekerim! Biz bu Kur’an’da, insanlar düşünüp öğüt alsınlar diye her türden örnek verdik. 689

28. Öyle bir Kur’an’ ki çelişkisiz, pürüzsüz, kolayca okunup anlaşılabilir. Umulur ki insanlar, okuyup öğüt alırlar da korunurlar. 690

29. Allah bir örnek verdi. Bir adam ki onda ortak koşma var, zorbalık yapmak var ve bir kişi de var ki barış ve huzur üzeredir. Bu örnekteki ikisi aynı olur mu? Hamd / övgü sadece Allah’ın hakkıdır; fakat birçoğu bunun böyle olduğunu bilmezler de başkalarını da överler. 691
30. Muhakkak ki sen de öleceksin ve muhakkak ki onlarda ölecek.
31. Sonra siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda hesaplaşacaksınız, 692
32. Öyle ise, Allah hakkında yalan söyleyen ve kendisine doğrular geldiğinde onu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Gerçekleri görmezlikten gelip örtenler için cehennemde yer mi yok?
ORTAK KOŞUCULAR PEYGAMBER’İN
ÖLMESİNİ BEKLİYORLAR
33. Gerçek geldiğinde, onu doğrulayan kimseler, işte onlar kötülüklerden sakınırlar, ortak koşmazlar.

34. Elbette onlar, Rablerine olan gerçeklerden başka bir şey istemezler. İşte güzel davrananlar için ödüller vardır.

35. O da, onların yapmış oldukları hataların Allah tarafından örtülmesi ve işledikleri iyiliklerin karşılığının da en güzel bir şekilde verilmesidir.
ALLAH’IN ORTAK KOŞUCULARA SORULARI
36. Ortak koşucular seni Allah’tan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kuluna yetmez mi? Allah’tan uzaklaşıp yoldan çıkan kimseye artık yol gösterecek yoktur.

37. Allah’a yaklaşmak isteyeni de hiç kimse yoldan çıkaramaz. Allah, sapkınlıkta direnen kimselere adaleti sağlamak için layık oldukları cezayı verecek kadar güçlü değil midir?
38. Ve sen ortak koşuculara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, kesinlikle “Allah” derler. De ki, “Peki, Allah ile yardım istedikleriniz hakkında ne düşünüyorsunuz? Eğer Allah bana bir zarar vermek istese sizin yardım istedikleriniz Allah’ın bana vereceği zararı önleyebilirler mi? Ya da Allah bana bir iyilik dilese sizin eş koştuklarınız Allah’ın bu iyiliğini giderebilirler mi?” De ki, “Allah bana yeter.” Güvenenler Allah’a güvensinler.
39-40. De ki, “Ey kavmim! Bulunduğunuz hal üzere çalışın bakalım, ben de çalışıyorum. Alçaltıcı azap kime geliyormuş ve sürekli azabı kim hak ediyormuş yakında bileceksiniz. 693
41. Kuşkusuz, haberlerin gerçek nedenini insanlar öğrensin diye
Biz bu Kur’an’ı, sana gerçek olarak indirdik. Kim doğruyu öğrenirse kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen olanların savunucusu değilsin. 694

42. Ölüm anında nefisler Allah’a tam teslimiyet içindedir. Uyku hali ölüm gibi değildir. Bedenleri canlı tutan O’dur. Ölüm O’nun takdiridir. Belli bir zaman içinde yerine getirilir. Muhakkak ki aklı ile düşünen bir toplum için bunda ders vardır. 695
43. Yoksa onlar, Allah’tan başka şefaatçiler mi ediniyorlar? De ki, “O şefaat edindikleriniz, hiçbir şeye güç yetiremez ve akıl erdiremez olsalar da mı onlardan şefaat bekliyorsunuz?
44. De ki, “Şefaat etme hakkı tümüyle Allah’a aittir.” Çünkü, göktekilerin ve yerdekilerin yönetimi Allah’a aittir. Üstelik sonunda O’na döndürüleceksiniz. 696
45. Allah, ortaksız tek başına anıldığı zaman, ahirete bilinçli olarak inanmayanların içlerine sıkıntı basar, fakat onlar şefaat bekledikleri anıldığı zaman yüzleri gülüverir. 697
46. De ki, “Ey gökleri ve yeri yoktan var eden, geçmişi ve geleceği bilen Allah’ım! Kullarının kendi aralarında çekişip durdukları şeyler hakkındaki kararı, sen vereceksin. 698
47. Eğer ortak koşarak kendilerine zarar verenler yeryüzündeki şeylerin tamamına ve hatta onunla birlikte bir o kadarına daha sahip olsalar bile, kıyamet gününün dehşet verici azabından kurtulmak için sahip oldukları tüm varlıklarını bedel olarak kesinlikle verirlerdi. Çünkü hiç tahmin etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkarılıverecektir.
48. Dünyadayken kazandıkları tüm kötülükler ortaya dökülecek ve alay konusu ettikleri şeyler ise kendilerini çepeçevre sarıverecektir
49. İnsan, başına bir felâket, bir sıkıntı geldi mi, hemen bize yalvarır; ancak, onu, o sıkıntıdan kurtardığımız zaman ise; “Ben kendi bilgim ve becerimle o sıkıntıyı atlattım,” der. Hayır! Aslında, o bir imtihandır velâkin insanların çoğu, bunun imtihan olduğunu bilmezler.

50-51. Gerçekten, daha önceki ortak koşucular da aynı şeyi söylemişlerdi. Ancak kazandıkları şeylerin kendilerine hiçbir yararı dokunmadı; sonunda bilgiçlik ve bencillik taslamaları kendi zararlarına oldu. Şunlardan / sizlerden, bilgiçlik-bencillik taslayan kimselerin de yaptıkları kendilerine zarar verecektir.

52. Bilmiyorlar mı rızkı bol bol veren de, kısarak veren de Allah’tır? İnanan bir toplum için bunda dersler vardır. 699
BÜYÜK UMUT
53-54. De ki, “Ey Kendilerine karşı kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, tüm günahları affedicidir. Kuşkusuz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” Ancak, size azap gelmeden önce Rabbinize teslim olun ve O’nun buyruklarına kulak verin; aksi takdirde yardım göremezsiniz. 700
55-56. Hiç beklemediğiniz bir anda azap / felâket sizi yakalamadan önce, Rabbinizden size indirilen şeyleri en güzel bir şekilde uygulayın! Ki, “Allah’a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben, Allah’ın ayetlerini umursamayanlardandım.”
57-58-59. “Allah beni doğruya iletseydi kesinlikle sakınanlardan biri olacaktım,” yahut azabı / felaketi gördüğünüz an, “Keşke, dünyaya dönmek için bir şansım daha olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım,” diye itiraf edilecek ve “Hayır! Sana ayetlerim geldi, fakat sen onları
yalanladın, büyüklük tasladın ve inkârcılardan oldun,” denilecek bir hesap günü gelmeden önce, Rabbinizden size indirilen şeyleri, en güzel bir şekilde uygulayın!

60. Kıyamet günü, Allah adına yalan uyduranların suratlarını morarmış olarak görürsün. Allah adına yalan rivayetler uyduranlar için Cehennem, uygun bir yer değil midir? 701

61. Allah, takva sahiplerini / Allah adına yalan söylemekten sakınanları kurtuluşa erdirip, esenliğe kavuşturur ve onlar asla üzülmezler de.

62. Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, yarattığı her şey üzerine vekildir.

63. Göklerin ve yerin mutlak yönetimi O’na aittir. Allah’ın ayetlerini örtbas edenler, işte asıl kaybedenler onlar olacaktır.

64. De ki, “Ey ortak koşucu cahiller! Durum böyle iken, siz beni, Allah’tan başkasına kulluk etmeye mi teşvik ediyorsunuz? 702

65-66. Dikkatinizi çekerim! Sana ve senden önce gelen elçilere şöyle vahyedildi: “Eğer Allah’a ortak koşarsanız tüm yaptıklarınız boşa gider ve mutlaka kaybedenlerden olursunuz. O bakımdan ortak koşmadan Allah’a kul olun ve verdiği nimetin karşılığını ödeyin!”
67. Ortak koşucular Allah’ı gereği gibi algılayıp kavrayamadılar. Diriliş günü yeryüzü tamamen onun tasarrufundadır; gökler de O’nun kudretiyle dürülmüş olacaktır. Allah yüceler yücesidir ve onların ortak koştuklarından çok uzaktır. 703
68. Sûr’a üfürülünce / çağrı yapılınca göklerdekiler ve yeryüzündekiler çarpılıp bayılacaklar, ancak Allah’ın has kulları / ortak koşmayanlar bu sarsıntıdan etkilenmeyecekler. Sonra Sûr’a tekrar üflenir
/ ikinci çağrı yapılır, o zaman, o çarpılıp bayılanlarda kalkacak birbirlerine bakışacaklar. 704

69. Yeryüzü Rabbinin nuruyla / ışığıyla aydınlanacak herkesin dünyada yaptıklarının kaydı / kitabı dünya getirilecek. Aralarında adil bir şekilde karar verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.

70. Her kişiye yaptığının karşılığı tam olarak verilecektir. Çünkü Allah, onların yapmış olduğu her şeyi en iyi bilendir. 705

71. Gerçekleri örtbas edenler, gruplar halinde cehenneme sevk edileceklerdir. Oraya vardıklarında cehennemin kapıları açılacak ve Cehennem bekçileri onlara, “Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüzle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran elçiler gelmemiş miydi?” diyecekler. Onlar da: “Evet, geldi, ama, ‘ceza’ sözü, inkârcılar hakkında gerçekleşmiştir,” diye karşılık verirler.

72. “Temelli kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların sonu ne de kötüymüş!” denecek.

73. Rablerini sayıp dinleyenler de gruplar halinde cennete sevk edileceklerdir. Onlar da oraya vardıklarında cennetin kapıları açılacak ve cennetin bekçileri onlara, “Size selam olsun; hoş geldiniz! Haydi, temelli kalmak üzere cennete giriniz,” diyecekler.
74. Onlar da: “Bize verdiği sözü gerçekleştiren ve bu yeri / cenneti bize miras bırakan ve cennette dilediğimiz yerde oturmamızı sağlayan Allah’a hamd / övgüler olsun! İyi işler üretenlerin ödülü ne güzelmiş!” derler.
75. Sen bütün her yeri kuşatan, bütün varlığı tutan o gücü görürsün. Rabbin varlıktaki tüm güçlerin sahibidir. Artık insanların aralarında adaletli bir şekilde karar verilmiştir ve “Alemlerin Rabbi olan Allah’a övgüler olsun,” denir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı. İlk yorum yapan sen ol.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir